Skip to main content

Kötü anılarınızdan bir hapla kurtulabileceğiniz söylenseydi ne düşünürdünüz? Bazen kendi başımıza gelen şeyler, bazense başkalarının başına bir şeyler gelmesine sebep olarak hafızamıza yerleşen kötü anılarımız genelde bir travmaya bağlı olarak gelişir ve bir kısmı travma sonrası stres bozukluğu görüntüsünde zihinlerimize yerleşir.

ABD’nin önemli eğitim kurumlarından John Hopkins Üniversitesi’nde Richard L. Huganir yönetimindeki laboratuvarda fareler üzerinde bir takım deneyler gerçekleştirildi. Huganir, travma anısıyla korku/endişe hissinin arasındaki bağlantıyı araştırırken, travmaları uyarılan farelerin amigdalalarında artan bir protein olduğunu keşfetti. Bu protein, hafıza ile ilişkili sistemi güçlendiriyor ve farelerde korku ve mutsuzluk yaratarak stresi artırıyordu. Bu proteini yok etmeyi başaran Huganir, farelerin travmayı hatırlatıcı uyaranlara tepki vermediklerini gözlemledi.

Kötü anılardan kurtulmak uçuk bir hayalgücü ürünü ya da bilimkurgu değil. Bu deneyle görülüyor ki, günün birinde travmatik anılarımızdan kurtulmak sıradan bir durum haline gelebilir. Birkaç saat ya da gün boyunca travma anılarını unutmak için son bir kez hatırlayarak, terapistler ve ilaçlarların da yardımıyla sonsuza dek hafızamızdan silebiliriz.

Her bilimsel gelişmede akıllara gelen etik sorunu burada da akıllara geliyor elbette. Her acı tecrübeyi unutabilmek o kadar da iyi bir şey olmayabilir mi? Başımıza gelen bazı kötü anılar varlıklarıyla davranışlarımızı ve eğilimlerimizi iyi yönde etkileyebilirken, başkalarının başına bir şeyler gelmesine sebep olduğumuz bazı kötü anılarımız (trafik kazaları, öfke nöbetleri vs.) ise varlıklarıyla ahlaki ve vicdani hesaplaşmalarla hayatımız boyunca zihnimizde durarak bizi kontrol altında tutuyor olamaz mı?

Bu yazı, Dünya Gazetesi’nde 17 Kasım 2017 tarihinde yayımlanmıştır.

Umut Özbağcı
Datassist Bordro Servisi
Müşteri İlişkileri ve İş Geliştirme Yöneticisi