Teknoloji ve sosyal medya ile günlük hayatımıza kattığı her yenilikle hayal dahi etmediğimiz alışkanlıklar kazanırken, varlığına inanasımız gelmeyen yeni dertlerimiz de oluyor. Onlarla tanışmamıza neden olan yeniliklerin önüne geçen bu dertlere bir göz atalım.
Sosyal medyada büyük kabus: Sahte İçerikler
Gün içerisinde en çok zaman geçirdiğimiz unsurlardan olan sosyal medya, sahte ve taraflı içerikler nedeniyle başa çıkmakta güçlük çekiyor. Yaklaşık bir yıl önce gerçekleşen ABD Başkanlık seçimlerinde gündeme gelen taraflı içerikler nedeniyle oy verme yöneliminin değişmesi konusu, sosyal medya üzerinde içerik denetimi sorumluluğu tartışmasını ortaya çıkarmıştı.
İçeriklerin sahte ya da yönlendirici olup olmadığına ilişkin kontrolleri yapay zeka yardımıyla çözeceğine ilişkin bildirimlerde bulunan Facebook, algoritmalarla bu işin altından kalkamamış olacak ki bu konuda Wikipedia’nın yardımıyla ilerlemeyi düşünüyor. Tarafsızlığın korunması ve sahte içeriklerin tespiti için on binlerce gönüllü moderatöre ev sahipliği yapan Wikipedia, sosyal medya haberlerinin güvenilirliğinin sorumluluğunu da üstlenecek.
Elbette tüm bu algoritmik ve insan eliyle yapılan tespit çalışmalarına rağmen sosyal medya, toplum mühendisliği uygulamalarına en açık mecra olmaya devam ediyor. Bilgi toplumunun en büyük belası yine bilgi olacak gibi görünüyor.
Gümbür gümbür işsizlik vs. Nitelikli işçilik
Yapay zeka ve robotik teknolojileri günlük hayatımıza en sert darbeyi işsizlik konusunda vuracak gibi görünüyor. Her alanda yükselen otomasyon geçtiğimiz 30 yılda, iş dünyasını oldukça etkilemişti. İnsanın tekelinden alınamayacağını düşündüğümüz meslekler dahi, teknolojik gelişmelerin ışığında değişime maruz kalıyor. Uzun vadede yapay zekaya kaybedeceğimiz düşünülen meslekler, üretimde robotların ve otomasyonun hakimiyeti derken insanlığın geleceği için en önemli sorunlardan başlıcası olarak işsizlik öne çıkıyor.
Elbette işsizliğin artışı kadar önemli bir başka unsur ise nitelikli işgücü ihtiyacının her geçen gün artması. Son birkaç yılda endüstriyel robotlar konusunda dünya liderliğine yükselen Çin’in, 2020 yılında yaklaşık üç milyon robot operatörüne ihtiyaç duyacağı konuşuluyor. Eğitim Bakanlığı, İnsan Kaynakları ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Endüstri ve Bilgi Teknolojisi Bakanlığı iş birliği ile hazırlanan raporda bu çalışma açığının 10 yıllık süreçte ise 4,5 milyon kişiye kadar yükseleceği belirtiliyor. İşçileri işinden eden teknolojilerimiz, makine operatörlerinin ise çok daha yetkin olmalarını gerektirecek. Bu doğrultuda mesleki eğitimlerin niteliği de değişim eksenine giriyor.
Ah şu vergiler
Her gün bir yenisi ile tanıştığımız çevrimiçi servisler, kuruldukları bölge ve ülke dışında hizmet vermeye kalkıştıklarında karşılarına çıkan vergiler ve yasal sorunlarla boğuşmak zorunda kalıyor. Daha önce Google, Apple ve Uber için ortaya çıkan vergilendirme sorunu şimdi de Amazon’un karşısına çıktı.
Avrupa Komisyonu gerçekleştirilen vergi kontrolleri sonucunda Amazon’un Lüksemburg’daki vergi uygulamalarından dolayı 250 milyon euro geriye dönük borç çıkardı. AB yasaları ölçeğinde yasadışı bulunan Amazon bu tutarı geriye dönük faizleriyle birlikte ödemek zorunda kalacak.
Bu haber internet girişimleri için son vergi sorunu haberi olmayacaktır elbette. Gelir modelleri ve rekabet kapsamı yerel olarak düzenlenen her iş, global çerçevede bu tip sorunlarla karşılaşmaya aday. Aynı konu ülkemizde de Google ile gündeme gelmiş ve 2010-2013 arasında Türkiye’de vergi mükellefi olmayan şirkete 300 milyon TL ceza öngörülmüştü.
Bu yazı, Dünya Gazetesi’nde 13 Ekim 2017 tarihinde yayımlanmıştır.
Umut Özbağcı
Datassist Bordro Servisi
Müşteri İlişkileri ve İş Geliştirme Yöneticisi