Vücut dili okuma yöntemlerini hepimiz duymuşuzdur. Peki her şartta geçerli midir?
“Bakarken gözlerini kaçırdı, o zaman kesin yalan söylüyor!”, “Ayaklarının ucu, beni gösteriyor. O hâlde bana düşman…” gibi çıkarımların, gelişen teknolojiyle doğrulanma veya yanlış çıkma ihtimalleri daha da arttı. Bilim, her ne kadar bazen korkutucu ölçüde hızlı değişse de, hep ilerliyor ve bize yeni seçenekler sunmaya devam ediyor.
İK’nın en önemli görevlerinden birisi de şüphesiz performans ölçümüdür. Öyle ki, bir çalışan üzerinde tam anlamıyla doğru yapılmış bir performans ölçümü çok büyük şirketlerde bile ciddi anlamda ilerleme sağlar.
Performans ölçümü neden yapılır?
Firma stratejisini güncellemek, bireysel amaçlar ve birimleri bir araya getirmek, uzun dönemli hedefler ve yıllık bütçeleri belirlemek, stratejik girişimleri tanımlamak gibi pek çok formal sebep sayabiliriz. En basit tabirle; performans ölçümü mesainin verimli kullanılıp kullanılamadığını analiz etmek için yapılır.
Performans ölçümü hangi sıklıklarla yapılmalıdır?
Bunun için belli başlı bir cevap yok. “Ne çok sık, ne çok ender.” en doğru cevap olacaktır. Peki bir çalışan üzerinde periyodik girişimler haricinde, ne zaman performans ölçümü yapılmalıdır? Eh, bunun için de en doğru anı; başarılı bir İK’cı tespit etmelidir, değil mi?
Performans ölçümünde kumanda metodu
Teknoloji de, bilim de ne kadar ilerlerse ilerlesin; performans ölçüm yöntemleri 1930’lu yıllarda Fransa’da geliştirilmiş kumanda metodunun üzerine çıkmayı başaramadı. Ancak ve ancak, bu metottan esinlenilerek hazırlanan performans ölçüm testleri başarıya ulaşıyor. Zamandan kâr etme adına, ilhamını bu metottan alan testler tercih edilmeli…
Peki, kumanda metodu nedir?
Her birim için misyon ve amacın tanımlanmasıyla doğru işleve ulaşacak olan bu metotta, sadece finansal ölçütler değil; her türlü fayda ölçümü yapılabilir.
Misyon/Vizyon -> Amaçlar/Ölçütler -> Anahtar Başarı Faktörleri -> Anahtar Performans
olarak özetlenebilecek bu metodun en kritik noktası, tahmin edebileceğiniz üzere başlangıcı. Yani; siz amacınızı ve hedefinizi doğru belirlememişseniz hiçbir ölçüm size kâr etmez. Sözün özü şu ki; kumandanın çalışıp çalışmaması, ona pil koyup koymadığınızla doğru orantılıdır.
Bu yazı, Dünya Gazetesi’nde 22 Aralık 2017 tarihinde yayımlanmıştır.