Rönesansın en meşhur ve en konuşulan eserlerinden Mona Lisa, İK departmanlarına ilham kaynağı verebilir mi? Bazı bilinen özelliklerini ele alarak bu duruma açıklık getirebiliriz.
- Temizlik vakti!
Louvre Müzesi’nin en gözde eseri, Mona Lisa tablosu. Saatte ortalama 1500 kişinin ziyaret ettiği tablo, yılda sadece bir gün yerinden indirilerek temizleniyor. Haliyle o gün de, müzenin en az yoğun olduğu gün oluveriyor.
İK, evraklar arasında boğuşan bir birim olmaktan çıkıp; pratik çözümlerle tüm departmanların istasyonu konumunda olmazsa senede bir günlük tenha çalışma ortamı bile yetmez… Zira bilineceği üzere İK’nın geleni gideni pek eksik olmaz. Bu yüzden personel yönetimi programları, evrak yoğunluğunu İK’nın üzerinden alacak; böylece departmanın işlevselliğini arttıracaktır.
- Atmosfer dışına çıkmak iyidir!
Mona Lisa’nın bütün detayları arasında en ilginci belki de Leonardo da Vinci’nin geliştirdiği “atmosferik perspektif” uygulaması olsa gerek. Uzaktaki cisimlerin atmosfer etkisiyle daha silik ve sisli gözükmesiyle açıklanabilecek bu prensip, uzağa doğru küçülen ama yakındakiler kadar belirgin çizilen 14. Yüzyıl perspektif anlayışına bir cevap niteliği taşır.
İK departmanlarında zaman zaman kan değişimine gidildiği malumunuz. Yeni gelen İK sorumlusu, kendi yöntemlerini denemeye çalışabilir. Bu, her zaman olumsuz sonuçlanmaz. Belki firmanızın rönesansı da bu yeni yöntemlerle gelecektir, kim bilir?
- Mutluluğun yüzdesi olur mu?
Söz konusu Mona Lisa ise, olur. Gülümsemesi çok tartışılan tablo üzerinde Amsterdam ve Illionis Üniversitelerinin ortak yürüttüğü araştırma neticesinde Mona Lisa % 83 mutlu, % 9 tiksinti içinde, % 6 korku ve % 2 öfke dolu bir ifadeye sahipmiş. Üniversiteler bu sonuca bilgisayarla yürüttükleri duyguları tanıma programı ile erişmiş.
Bir İK’cı, çalışanların iş performansını direkt yüzlerine bakarak ölçemez. Zira Mona Lisa’nın bile gülümseyip gülümsemediği bilgisayar programlarıyla (ve belli bir sapma düzeyi hesaba katılarak) hesaplanıyorsa; iş verimliliği konusunda performans testleri kaçınılmaz başvuru kaynağı olacaktır.
Bu yazı, Dünya Gazetesi’nde 2 Mart 2018 tarihinde yayımlanmıştır.