Neredeyse her çocuk (evet, yalnızca erkek çocukları değil), robotları sever. Çünkü fiziksel formları genelde biz insanlara benzeyen, ancak bizden çok daha farklı fiziksel becerileri olan bu nesneler çocuklar için birer erken dönem idolleri gibidir. Robot oyuncakları, robot hikayeleri anlatan grafik tabanlı çocuk filmleri ve robotmuş gibi davrandıkları hayal gücüne dayalı oyun seansları hiç bitmez. Dediğimiz gibi, çocuklar robotları sever.
Peki robotlar da çocuklar için aynı hisleri besliyor mu, işte bundan emin olamıyoruz.
Tıp ve Hukukta gelecek yok mu?
New York Times’tan Alex Williams, çocuğuna robotları neden bu kadar çok sevdiğini sorduğunda “Çünkü onlar bizim için çalışıyor.” cevabını aldığını söylüyor. Bunun karşılığında Alex Williams’ın vermek isteyip veremediği cevap ise daha da enteresan “Bir gün sen onlar için çalışmak zorunda kalabilirsin. Ya da daha fenası, robotlar yüzünden çalışacak iş bulamayabilirsin.”
Robotlar özelinde insan emeğine gereksinimi azaltan teknolojilerden ya da makinelerin yükselişine teslim olmaktan korkmak yalnızca Elon Musk’a özel değil. İş insansı robotlara gelene kadar, karşı karşıya gelmeye başladığımız başka bir tehlike var: Yapay Zeka.
Her dönem ilgi çekici ve geliri yüksek olacağını düşündüğümüz bazı mesleklere çocuklarımızı yönlendirdiğimizi ve onları kalburüstü bir konunda görmek istediğimizi varsayalım. Aklınıza ilk hangi meslekler geliyor? Tıp doktorluğu, avukatlık? Tıp doktorluğu için Scientific American sizin gibi düşünmüyor. Star adı verilen bir cerrahi robotu, geçtiğimiz sene yapılan bir laboratuvar testinde birçok insan cerrahtan çok daha iyi bir performans yakaladı. Avukatlık için ise durum daha da hızlı dramatikleşiyor. Birçok büyük şirket yasal belgelerini, sözleşmelerini ve hukuki sorumluluklar içeren tüm evraklarını yazılımlar yardımıyla taramayı tercih etmeye başlıyor. Yazılımlar yardımıyla yönetilen bu süreçlerde %60’a varan zaman tasarrufu sağlamak da temel motivasyonlardan biri oluyor. İnsan, zamana yenik düşüyor.
Otomatik Pilot Devrede
Hollywood menşeili aksiyon filmleri birçok konuda olduğu gibi uçak pilotluğu konusunda da algılarımızı zedelemiştir. “Zor durumlarda otomatik pilot uçağı idare edebiliyorsa, neden her zaman devrede olmuyor!” gibi düşüncelere yalnızca biz kapılıyor olamayız. Herkes bir kere düşünmüş olmalı bunu. Otomatik pilotun uçağı yalnızca daha önceden belirlenen rotada tutmaya yaradığını öğrendiğimizde, tadımız biraz kaçabilir.
Ama zaman ilerliyor ve teknoloji bildiklerimizi sarsarak ilerlemeyi sürdürüyor. Pilotluk gibi yüksek gelirli ve havalı bir işi çocuğunuz için düşünmez miydiniz? Artık düşünmeseniz iyi olabilir.
Geçen yıl, Amerikan Savunma Ajansı Darpa tarafından geliştirilen bir robotik pilot, simülasyon ortamında bir Boeinb 737’nin tüm uçuşunu kontrol etti ve inişi gerçekleştirdi. Zaten otonom otomobil çağı kapıda beklerken, pilotsuz uçaklar hayal olmasa gerek.
Gelecekten geliyorum, haberler fena
O meslek bitecek, bu meslek yok olacak derken çocuğunuz için neyi tercih edeceğinizi ya da onu neye yönlendirmeniz gerektiğini bilemiyor musunuz? Şaka bir yana, kısa vadede işler bu kadar rayından çıkmayacaktır. Ancak birçok mesleği bu tip robotik gelişmelerin etkileyeceği de şüphesiz.
Geriye çok seçenek kalmıyor diye düşünüp, çocuklarımızı yazılım ve teknoloji alanına da yönlendirebiliriz. Ama durum orada da inanılmaz iştah açıcı değil, yazılım üreten yazılımlar da yavaştan duyulmaya başlıyor. Yazılımcılığın geleceğinin montaj operatörlüğüne benzeyip, kod bloklarını uç uca eklemeye dönüşeceğini düşünen uzmanlar azımsanmayacak ölçüde.
2014 yapımı bilimkurgu filmi Interstellar’da, eskiden NASA’da uzay aracı pilotluğu yapan Cooper’ı mısırdan başka hiçbir gıda ürününün var olmadığı bir dünyada tarımla uğraşırken görüyorduk. Tüm yollar tıkandığında geriye kalan tek yol, geleneksel olandır belki de.
Bu yazı, Dünya Gazetesi’nde 22 Aralık 2017 tarihinde yayımlanmıştır.
Umut Özbağcı
Datassist Bordro Servisi
Müşteri İlişkileri ve İş Geliştirme Yöneticisi