Malumunuz olduğu üzere, İnsan Kaynakları’nın teknolojiyle dansı çok eskiye dayanmıyor. En fazla on – on beş yıl öncesine kadar inebiliriz. Haliyle, teknolojik sürecin olgunlaşma faslına geçebilen İK departmanlarının sayısı hayli düşük. Peki bir teknolojik süreç nasıl olgunlaşır?
İlk olarak şunu belirtelim: Olgunluk seviyesi ne kadar artarsa, kullanıcı üzerindeki etkisi de o kadar artar. Bu zaten tahmin edilebilir bir detay.
Olgunluk seviyesi düşük girişimlerde, süreçler genelde manuel yönetilir. Onun bir üstü olarak düşüğe yakın olarak nitelendirilebilen teknolojik girişimlerde ise süreçler, kısıtlı sistemlerle desteklenmektedir.
İşin içine teknoloji girdi mi, “yükseğe yakın” olarak nitelendirilmemesi çok zor zaten. Fakat neden olgunluk seviyesi yüksek değil? Zira, teknolojik platformlar süreci destekliyordur fakat birbiriyle entegrasyonları yoktur.
Olgunlaşmasını tamamlayan sistemler; tam entegredir ve mobil uygulamalarla desteklenir!
Sürecinizin olgunlaşıp olgunlaşmadığını kendiniz ölçümleyebilmek için kullanmanız gereken başlıca üç parametre var. Bakalım siz, bu skalanın neresindesiniz?
- Ücret, yan haklar ve ödüllendirme
Şirket içi hesaplamalarınız, İK’nın kullandığı sistemde yeterli olarak gerçekleştiriliyor mu? Cevabınız “Hayır”sa, Google’dan başka bir sistem bakmaya başlasanız iyi olur…
- Aday Seçimi
İşe alımınız ne kadar teknolojik? Hâlâ eski usul “Ya tutarsa” mantığıyla mı çalışan eliyorsunuz yoksa ölçüm yapabileceğiniz bir kişilik testine benzer teknolojik yardımcınız var mı?
- İşgücü Planlaması ve Performans Yönetimi
İşgücünü planlayıp yola çıkmak kulağa harika geliyor değil mi? Peki bir de, bu plana uygun performans sergilenip sergilenmediği ölçümlenirse? Harika ötesi mi?
Sizin, İK’nızı teknolojinin kontrollü kollarına bırakma zamanınız gelmiş de geçiyor bile!
Bu yazı, Dünya Gazetesi’nin Teknotrend Eki’nde 3 Kasım 2017 tarihinde yayımlanmıştır.