Skip to main content

Bitcoin ve benzeri kriptoparalar, dünya üzerinde halen yoğun ölçüde tartışmalara sebep oluyor. Peki 2009’dan bu yana dolaşımda olan Bitcoin sisteminden iş hayatı için nasıl dersler çıkarabiliriz?

  1. Herkes bilmese de olur.

Bitcoin’in manifestosu 2009’da yayınlandı. Manifestonun altında Satoshi Nakamoto imzası vardı ve muhtemelen bu bir mahlastı. Böyle dev bir sistemi inşa etmek, yürürlüğe koymak şüphesiz büyük bir icraat fakat bu işi gerçekleştirenler kendi isimlerini açık etmediler. İş hayatında, yaptığınız işleri “bağırmasanız” da olur. İşinizi gerçekleştirin, hakkını verin.

  1. Ödül sistemi. Ama hak edene!

Bitcoin sisteminde, her on dakikada bir algoritmalar kullanılarak yapılacak hash hesabında sıfır ile başlayan bir değer bulan ilk kullanıcıya 25 BTC ödül verilir. Yani, yapılması gereken şeyi ilk yapan kişiye bir ödül var ve bu hakkaniyetli sınırlar içine alınmış durumda. Kayırma yok, torpil yok.

  1. Yeni üretim destekleniyor.

Bitcoin sisteminde, güçlü servis sunucularıyla kendi Bitcoin’ini üretenlere (BTC dilinde “madenci” olarak anılıyorlar) ceza yok. Aksine, onların üretimleri sisteme dahil ediliyor ve bu üretimden kendilerine de ekstra pay veriliyor. Çünkü onlar, bekleyen talebi gideriyorlar. Her şirketin kendi iş akışı, şirket kültürü vardır. Ancak yeni bir değer üretene neden sırt çevrilsin ki? Aksine, dinamizmi arttırma ve şirket bağlılığını yükseltme adına personellerin yeni üretimlerde bulunmaları desteklenmeli.

  1. Çöp bir adım uzakta.

Bitcoin’ler, bir flash diskte de depolanabiliyor. Ancak, internet erişimi olmazsa bunun adı “çöp” oluyor. Şimdiye dek 30 milyar dolar değerinde BTC’nin çöpe gittiği ifade ediliyor. İş akışı doğrultusunda bir üretimi, rafta unutup zamanında kullanamazsanız olacağı gibi…

  1. Nadir ama vurgun mahiyetinde: Hack.

Çok fazla olmasa da, yüklü vurgunlara neden olan hack olayları Bitcoin’de de görülüyor. Hatta geçtiğimiz günlerde 60 milyar dolarlık bir hırsızlık gerçekleşti. Yani, yaptığınız işi gerektiği gibi korumazsanız; başka birisi o işi sahiplenebilir. Bir de bakmışsınız, sene sonu geldiğinde almanız gereken zam oranını başkasına hediye etmişsiniz…

Bu yazı, Dünya Gazetesi’nde 15 Aralık 2017 tarihinde yayımlanmıştır.