Skip to main content

Ofis çalışanı olup da evden çalışma fikrine kısmen de olsa sıcak bakmayan herhalde yoktur. Teknolojinin iş hayatındaki yeri günden güne arttıkça uzaktan çalışma şartlarının iyileşmesi ve kolaylaşması da mümkün oluyor. Elbette çalışılan iş uygun olduğu sürece de gerek çalışanlar gerekse işverenler uzaktan/evden çalışma fikrine sıcak bakmaya başlıyor.

Yakın zamanda medya takip kuruluşu Ajans Press tarafından 32 ülkenin verileriyle gerçekleştirilen araştırma evden çalışma talebinin ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor. İşe gitmek istemeyip evden çalışmak isteyen ülkelerin ilk dört sırasında Yunanistan, Şili, Singapur ve Malezya gibi ülkeler varken, Türkiye bu listenin beşinci sırasında kendine yer bulmuş. Türkiye’de çalışanların yüzde 73’ünün işe gitmeyip evden çalışmak istediği görülüyor. Peki evden çalışmak gerçekten bu kadar arzulanacak bir çalışma şekli mi?

Uzaktan çalışma birçok farklı şekilde olabiliyor; mekandan bağımsız çalışmak temel koşul olsa da zamansal bağımlılık ve ekibe bağımlılık başlı başına zorlu durumlar. Çalışmak için belirli bir yerde olma veya fiziksel bir ofise gidip gelme zorunluluğu olmasa da ‘çalışılabilir’ bir alan bulmak her zaman o kadar kolay değil. Bir ekibe dahil olarak çalışıyorsanız, elbette o ekibin aynı anda işin başında olması gerekebiliyor; zaman ve ekip bağımlı olmak da evde çalışıyorsanız evin içinde küçük bir ofis kurmak (en azından konfor alanı kurmak) anlamına gelebiliyor.

Ofise giderken ayaklarınız geri geri gitse de, uzaktan çalışmanın sesi uzaktan hoş geliyor olabilir.

Bu yazı, Dünya Gazetesi’nde 25 Mayıs 2018 tarihinde yayımlanmıştır.

Umut Özbağcı
Datassist Bordro Servisi
CIO