Bu yazı, Dünya Gazetesi’nde 14 Temmuz 2017 tarihinde yayımlanmıştır.
Akıl Oyunları filmini izlemeyen illâ ki vardır ama duymayan kalmamıştır muhtemelen. İşte o filme konu olan kült matematikçi John Nash’in İK’nın ve yönetim birimlerinin temelini oluşturabilecek bir prensibi olduğunu söylesek ilk tepkiniz ne olur?
John Nash, matematikte açtığı çığır haricinde bir kavram geliştirdi. Kavramın adı da “Nash Eşitliği” veya “Nash Dengesi” olarak biliniyor. Oyunlaştırma girişiminde bulunacak olan şirketler veya satış/pazarlama stratejisini yenilemek isteyen firmalar için bulunmaz Hint kumaşı adeta!
Nash Dengesi, çok basit bir prensip. Bir oyunda, oyuncuların her biri eylemleri ve kararları neticesinde belli bir konuma gelmişlerse ve bu konumlar karşılıklı olarak denge arz etmişse; oyuncular dengeyi bozmak için hamle yapmayacaklardır. Rekabet durumunda kişisel çıkarlar baş gösterecek ve haliyle, zor belâ kurulmuş olan bu denge belki bir daha hiç kurulmamak üzere bozulacaktır. Bu da, denge unsurlarını doğal olarak rahatsız edecek bir sonuç teşkil etmektedir.
Bu kavram, John Nash’e 1994 Ekonomi Nobel Ödülü’nü getirdi. Aradan 23 yıl geçti. Nash Dengesi, hem doğada hem de iş hayatında hâlâ sürdürülebilirliğini koruyor. Terfi sözleşmelerinde, eleman alımlarında, işten çıkarmalarda ve sermaye arttırımı gibi yüksek ölçekli kararlarda sergilediğiniz refleksleri bir gözden geçirin. Denge gözetmeden hareket edebiliyor musunuz?