Skip to main content

İsveçli müzik yayın platformu Spotify, 3 Nisan’da halka açılıyor. Akıllarda, Spotify’ı bu kadar özel yapan şeyin ne olduğu sorusu ise ilk günden beri var.

Yeşil-siyah logosuyla yayına 2006 yılında başlayan Spotify ilk iki yıl Avrupa hariç hiçbir piyasaya girmedi. Ve buna rağmen bugün 159 milyondan fazla aktif kullanıcıya, 71 milyondan fazla da premium aboneye sahip.

Dahası, piyasa değeri ise 20 milyar dolara yakın!

Spotify’ın halka arzın başlangıcında doğru yol izlediği otoritelerce de onaylanmış durumda. Avrupa’da 2008’den itibaren, Amerika’da ise 2011’den itibaren “davet” sistemiyle yayılan şirketin yarattığı talep; olumlu yönde bir domino etkisi yaratmış durumda. Her girişimin en büyük handikabı olan değişken maliyet yapısını böyle kontrol altında tutabilen Spotify, şarkıları dinleyen her yeni kullanıcı için telif ücreti alarak kullanıcı ve pazarın değeri arasında bir döngü yarattı.

Nasıl?

2006 kuruluşlu Spotify, 2008’e dek tanıtım dahi yapmadı. 2009’un ortalarında yaşadığı çıkış ise, mobil uygulamasının çıkmasıyla paralel ilerledi. Bu ilerlemede aktif kullanıcı sayısı artarken, premium kullanıcılar ise sabit kaldı.

2011’de ABD pazarına girişi ve Facebook’la uyumlu çalışmasıyla premium kullanıcıda da artış gözlenmeye başlandı ancak asıl yükseliş 2014’te oldu. Zira Spotify, 2014’te öğrenci ve aile ödeme planlarını devreye soktu. Bir sonraki yıl ise her pazartesi her kullanıcısına özel hazırladığı “Haftalık Keşif” listelerini yarattığında bir patlama daha yaşadı.

Sözün özü, Spotify doğru zamanda doğru yerde durdu. Bu başarısıyla da, pek çok yeni girişime ilham verecek bir hâl almış biçimde halka arz ediliyor.