Skip to main content

Bilim ve teknolojinin geleceğe koştuğu bu ortamda sorular, rüyalar ve korkular bitmez. Gelin biz vakit kaybetmeden bu hafta olan bitene bir göz atalım.

Yapay Zekâ Engelleri Aşıyor

Siri ya da benzeri yapay zekâ botların sizi gerçekten anlamıyor oluşuna takılıyor musunuz? Hal hatır soran, dert ortağı bir yapay zekâ değil elbette arzulanan ancak, iletişim kurup geri bildirim aldığımız bu uygulamaların yalnızca geleneksel kodlamayla yanıt üreten uygulamalardan daha akıllı olmasını bekliyoruz.

Londra merkezli Deepmind’da görev alan bilim insanı Neil Rabinowitz ve ekip arkadaşları ilk bakışta tam da yapay zekâdan beklentilerimizi karşılayabileceğini düşündüğümüz teknolojiler üzerinde çalışıyorlar. ToMnet adı verilen bir yapay zekâ üzerinde çalışan Neil ve ekibi, ToMnet’i diğer yapay zekâları inceleyerek nasıl çalıştıklarını anlamak üzere geliştirdi.

İşin tuhaf bir yanı var. ToMnet’in asıl işe yarayacağı nokta ise yapay zekâların insanı anlamasını değil, insanların yapay zekaların nasıl çalıştığını anlayabilmesini sağlamak. Güncel yapay zekâ uygulamaları belirli problemleri çözerken, makine öğrenmesi ya da derin öğrenme altyapıları yardımıyla kendilerine özgü karmaşık algoritmalar geliştiriyorlar. Tam da bu sebeple birçok yapay zekânın nasıl işlediğini tam olarak anlayamıyoruz. Deepmind’ın ToMnet’i, insanlığa diğer yapay zekâların nasıl çözümler geliştirdiklerini anlamak konusunda yardımcı olacak.

Beğenmediğimiz, yüz çevirdiğimiz ve ‘hadi artık biraz gelişsin şunlar’ diye sitem ettiğimiz birçok yapay zekâyı anlayamadığımız bir noktaya gelmiş olmak biraz ürkütücü duruyor.

İnsandan Fazla

Ellerinizde market torbaları kapının önüne geldiğinizde zar zor bulduğunuz anahtarınızla kapıyı açmaya çalışırken isyan edip ‘İki kol yetmez, bir tane daha rica edebilir miyim’ diyorsanız bu haber sizin için gelsin. Kyoto Uluslararası İleri İletişim Araştırmaları Enstitüsü’nden Japon bilim insanı Shuichi Nishio, zihin gücüyle kontrol edilebilen üçüncü kolu gönüllü adaylar üzerinde denedi.

Beyin makine arayüzü olarak kullanılan bir elektrod başlığı ile üçüncü kolunuzu hareket ettirmeye çalıştığınızı bir düşünün. Bu zor mu oldu? Öyleyse üçüncü kolunuzu kontrol etmeye uğraşırken kendi kollarınız ve ellerinizle beceri gerektiren başka bir işi yapmaya çalıştığınızı da düşünün öyleyse. Çünkü Nishio’nun gönüllülerle üzerinde çalıştığı deney tam olarak bu adımları içeriyor.

İnsan beyni elinin altındaki (yani doğuştan sahip olduğumuz) uzuvlarımız üzerinde hiç de fena olmayan bir hâkimiyet kurabiliyor. Bunun daha fazlasını yapabileceğini de artık görebiliyoruz. Bu haberi insanlık gelecekte neye benzeyecek diye düşünerek okuyanlardansanız, Transhümanizm sözcüğünü biraz araştırmak bu sıcaklarda oturduğunuz yerde yapabileceğiniz oldukça keyifli bir aktivite olabilir.

Bu yazı, Dünya Gazetesi’nde 10 Ağustos 2018 tarihinde yayımlanmıştır.

Umut Özbağcı
Datassist Bordro Servisi
CIO