Skip to main content

Teknoloji tarihin hiçbir aşamasında olmadığı kadar hızlı ilerliyor ve bu hız giderek artıyor. Çevirmeli telefonu da, akıllı telefonları da kullanmış ya da en azından görmüş nesil bir şekilde zamana adapte olmayı becerdi. Geçiş dönemi kısmen hasarsız atlatıldı desek hafife almış olmayız. Peki 2018’de doğan çocukları gelecekte neler bekliyor?

Futurism’in katkılarıyla Dünya Ekonomik Forumu’nda yayınlanan makaleden örneklerle, geleceğin çocuklarını neler beklediğine bir göz atalım.

Babil Balığı

Douglas Adams’ın olağanüstü bilimkurgu serisi Otostopçunun Galaksi Rehberi’ni okuyanlar için tanıdık bir figürdür ‘Babil Balığı’. Babil Balığı’nı kulağınızdan içeri sokarsınız ve balık sizin için evrende konuşulan tüm dilleri simültane çevirir. Google geçtiğimiz yıl 40 dilde simültane çeviri yapan Pixel Buds kulaklıkları tanıtana dek Babil Balığı’nın gerçek olabileceğini pek azımız düşünmüştü.

İnsanlık tarihinde her zaman özel bir önemi ve gücü olan farklı dilleri anlama ve o dillerde iletişim kurabilme becerisi, teknoloji yardımıyla aşılacak bir engele dönüşüyor. Bugün doğan çocuklar farklı dillerde okumak, yazmak ya da konuşmak konusunda büyük teknolojik imkanlara sahip olacaklar. Yeni diller öğrenmenin büyük oranda kişisel bir zevke ve ilgi alanın dönüşeceğini söylemek mümkün.

Örneğin Skype, birkaç dile ait konuşmacının gerçek zamanlı olarak rahatça konuşabilmesine olanak tanıyan anında çeviri yeteneklerini geliştiriyor. Babil Balığı’na benzettiğimiz Google’ın Pixel Buds’ı, şimdilik 40 dili desteklese de, biraz parayı gözden çıkararak kolayca erişebileceğiniz bir ürün. Bugün doğan çocukların eğitimdeki önceliğinin dil olmayacağını tahmin etmek pek zor değil.

Dünya’da ve Mars’ta

Dünya’da doğan, yalnızca Dünya’da yaşayan ve gidebildiği en uzak nokta Dünya’nın uydusu Ay olan ‘Dünyalı’ İnsanoğlu için yeni bir dönem başlıyor. Elon Musk’ın liderliğindeki SpaceX, insanlığı Mars’a yerleştirecek teknolojiyi geliştirmek için çalışmalarını sürdürüyor ve hedef 2024; Kızıl Gezegen’in fatihi olacak bir ekip Dünya’yı çok uzaklardan izleyecek. Musk sözünde durursa (ya da her şey tahmin ettiği şekilde gelişirse), bugün doğan bir çocuk 6 yaşına geldiğinde Dünya ve Mars’ta yaşayan İnsanlığın bir parçası olacak.

Bu adımın yalnızca büyük ve şaşalı bir başlangıç olacağını, arkasından gelecek ilerleyişle çok daha uzaklara keşfe çıkacağımızı düşünecek olursak; insanlığın, Evren’in Kaşifi olarak anılmasına birkaç nesil kaldığını da düşünebiliriz.

Kağıt Para diye bir şey vardı…

Bugün doğanlara olmasa da, yakın geleceğin çocuklarına anlatmakta zorlanacağımız şeylerin başında kağıt para gelecek gibi görünüyor. Kredi kartları ortaya çıktığında bir gün her şeyin değişebileceğini tahmin etmiş olmalıydık. Kağıt paranın savaşmak ve savaşın sonuna dek direnmek zorunda olduğu o kadar çok rakibi var ki saymak oldukça zor, ilk akla gelenler ise şöyle; kredi kartları, banka kartları, sanal cüzdanlar, çevrimiçi ödeme sistemleri ve elbette kriptoparalar.

Kağıt parayı tahtından etme yarışının öncüsü olarak kriptoparaları işaret etmek mümkün. Her ne kadar hali hazırdaki uygulamaları ve örnekleri çok stabil olmasa da gücünü aldığı blockchain teknolojisi ile geleceğin finansal sistemlerine gelişim yolu açan kriptoparalar, geleneksel finansal bakış açımızın ve kağıt paraların sonunu getirmeye en yakın görünen aday.

Milattan önce 7. yüzyılda Lidyalılarca basılan ilk madeni parayla başlayan maceranın, 21. yüzyılda teknolojik bir sona yaklaştığını öngörmek zor değil. Fiziksel parayı çocuklarımıza nasıl anlatacağımızı şimdiden düşünmeye başlasak fena olmayacak gibi görünüyor.

Bu yazı Dünya Gazetesi’nde 16 Mart 2018 tarihinde yayımlanmıştır.

Umut Özbağcı
Datassist Bordro Servisi
CIO