Skip to main content

Google’ın çatı şirketi Alphabet yatırımcı ilişkileri başlığı altında her yıl düzenli olarak bir kurucu mektubu yayınlıyor. Bu yıl yayınlanan mektup, Google kurucularından Sergey Brin imzasını taşıyor ve Charles Dickens’ın İki Şehrin Hikayesi romanının girişiyle başlıyordu;

“Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü, hem akıl çağıydı, hem aptallık, hem inanç devriydi, hem de kuşku, Aydınlık mevsimiydi, Karanlık mevsimiydi.”

Peki Brin bu alıntıyla konuyu nereye getirmek istiyor? 20 yıl önce Google’ı henüz kurdukları dönemlerde, yapay sinir ağı teknolojisinin unutulmak üzere olduğunu ve tercih edilmez hale geldiğini belirten Brin, şimdi ise yapay zeka konusunun temelini oluşturan yapay sinir ağlarının bir çok alanda kullanıldığını belirtiyordu. Konu nereye bağlanacak tahmin etmişsinizdir.

Elon Musk başta olmak üzere birçok iş adamı, lider ve bilim insanının yapay zekaya ilişkin uyarılarına bu kez de Sergey Brin katıldı. Brin içinde bulunduğumuz rönesansın bazı tehlikelerinin olduğunu belirtiyor. Yapay zekanın neden olabileceği tehditler pek çok kez farklı kişiler ve kurumlar tarafından da işaret edilen otomasyon, adalet ve güvenlik sorunları.

Tümü bir yana, etik konusu dev bir sorun olarak bir köşede duruyor. İnsan, robot, yapay zeka arasındaki sınırların ve sorumlulukların çizilmesi gerekliliği ortada.

Sergey Brin’in uyarılarında son derece haklı olduğunu söylemek mümkün. Teknolojinin ilerleyişini karşılayacak bir adalet ve etik sistemi kurgulanması gerektiği de ortada. Ama geçtiğimiz aylarda ortaya çıkan Google ve Pentagon’un drone yazılımı projesindeki ortaklığı sıcak bir anı olarak hafızamızda duruyor. Bu ortaklık ortaya çıkınca binlerce Google çalışanı projeyi protesto eden, teknolojinin savaş lehine kullanılmaması gerektiğini belirten bir mektup imzalamıştı.

Bu yazı, Dünya Gazetesi’nde 18 Mayıs 2018 tarihinde yayımlanmıştır.

Umut Özbağcı
Datassist Bordro Servisi
CIO