Skip to main content

Bildiğimiz ya da bildiğimizi sandığımız birçok konuyu yeniden değerlendirmemizi gerektiren, teknolojik yükselişin bakış açısı değişikliklerini tetiklediği bir çağı yaşıyoruz. Akılları baştan alan bir hızla gündemi belirleyen bu gelişim süreci birgün kişisel verilerimizin derdine düşerken, ertesi gün ulusal güvenlik sorunlarına dönüşüyor. İnternette kısa bir kesinti olup da sosyal medya hesaplarımıza ulaşamadığımızda, aslında teknolojinin son derece bağımlılık yaratan yöntemlerle hayatımıza sızdığından dert yanıyoruz. İnternet tekrar erişilebilir olduğunda ise sözü yarıda kesip cihazlarımıza gömülüyoruz.

Yalnızca mobil cihazlarımızla girdiğimiz etkileşim dahi korkutucu boyutlara gelmiş durumda. Türkiye’de mobil cihaz kullanıcıları günde ortalama 78 kez telefonlarına bakıyor, bu sayı 13 dakikada bir telefonumuza bakmamız anlamına geliyor. İçinizden ‘ben o kadar abartmıyorum’ diyorsanız, bir daha düşünün. Ya da düşünmek yerine telefonunuzun kullanım istatistiklerine bir göz atın, bakalım sayılar ne diyor.

Yakın zamanda yapılan bir araştırma Türkiye’deki kullanıcıların %66’sının telefonlarını gereğinden fazla kullandıklarını kabul ettiğini söylüyor, ve durumu kabullenenlerin yarısı da bu süreleri kısaltmaya çalıştığını ifade ediyor. Bu araştırmanın mobil cihaz üzerinden yapılıp yapılmadığını bilmiyoruz elbette.

Bu yazı, Dünya Gazetesi’nde 27 Nisan tarihinde yayımlanmıştır.

Umut ÖZBAĞCI
Datassist Bordro Servisi
CIO